4 Ocak 2016 Pazartesi

duygusal


çakır efendi'nin evimizdeki ilk günü!
ben direnişdeyim,istemem de istemem!
eş direnişde,o artık bu evde yaşayacak!
ilkönce ikisi kazandı,sonra ben:)








beni affet çakır,kötü niyetimden değil,bilmediğimden,
hayatımda bu kadar rolün olacağını kestiremediğimden!


bana çokşey kattığın kesin,burnumu sürttüğünde!


kokusunu özlemeyi eyleme döktüğünde şaşıp kalmam,falan filan!
çakırdan bahsetmem canım çektiği için,
asıl derdim dün geceyi uykusuz geçirmek!
yatakta tüm sağa sola dönmeler içinde 
instagramda 'kerimcan kamal'ın yazısını okumak herşeye 'mum dikti'
lütfen sonuna kadar okuyun,ben çok etkilendim diye değil,
ihtiyacı olan kişiye biraz aydınlık verebilir diye!:)


ve başlıyor!
Bu biraz uzun olacak ama belki okuyacaklarınız belki bir gün sizin işinize de yarar diye düşünüyorum.
Sıkılmazsanız okuyun.
Ve bir gün siz de deneyin ,çok rahatlayacaksınız.
Dün gece yine uyku yoktu.
Bir o oda , bir bu oda , bir bilgisayar, bir televizyon, iki sayfa şundan bundan derken yine kemiklerimden şikayetler başladı.
Gözlerim zaten küfür kıyamet .
Saç diplerim bile “git zıbar” diyor ama gel de aklıma anlat bunları.
Yatağa uzanır uzanmaz aynı film yine, yeniden başlıyor.
Bari gözlerimle barış yapayım diye banyoya gittim.
Yüzümü yıkadım.
Solum hala kapalı ama azıcık açılan sağ gözümün ucuna “o” ilişti.
Lavabonun içinde küçük, minik bir örümcek tırmanmaya çalışıp duruyordu.
Şaşkındım çünkü bu resmen Aziz Nesin’in “sekiz ayaklı Sisiphus”uydu.
Yıllar sonra onunla karşılaşmanın verdiği telaşla banyoda bir tur atmışım.
Çocukluğumun en trajik hikaye kahramanlarından biri tozlu sarı sayfalardan fışkırıp banyoma düşmüş gibiydi.
Sanki oturma odasında Küçük Prens ya da salonda Fedor amcayla karşılaşmış gibiydim.
Çocuklar için yazılmamıştır ama Sekiz ayaklı Sisiphus, Aziz Nesin’in Potin Bağı hikayesi, Bizim Köyü Deliler Baladı, Namus Gazı gibi muhteşem hikayelerinden biridir.
Küvete düşmüş bir örümceğin imkansız öyküsünü anlatır.Örümcek onca tırmanma yeteneğine rağmen küvetin kaygan ,düz zeminine tutunamaz ve mitolojideki Sisiphus(Sisyphos,Sisifos) gibi tepeye yaklaşırken yeniden aşağı düşer ama hiç vazgeçmez.Anlatıcı Aziz Nesin, hikayesini onu kurtarıp kurtarmamak üzerine kurar.
Bense üstaddan çabuk davrandım ve bir kağıt parçasının ucuyla küçük örümceği alıp pencereden salıverdim gitti.
O dakika yarı kapalı gözlerimde bir şimşek çaktı.
Aklım yıllardır ilk kez bir oh çekti.
Örümceği kurtarırken örümceği değil kendimi kurtardığımı hissettim.
Oturup orada onun işkencesini izlesem ya da suyu açıp öldürsem aklım her gece olduğu gibi yine huzur bulmayacaktı.
Ve yıllardan beri kendi kendime yaptığım işkenceyi fark ettim.
Gün ağarırken o kelime beynimde dönüp duruyordu .
“Affetmek.”
Yıllardır herkesten dinleyip durduğum ama bir türlü beceremediğim o eylem.
Affet diyordu herkes ama olmuyordu.
Sonra bir arkadaşımın verdiği şu cümleleri sakladığım yerden çıkarıp okudum.
Kime ait olduğunu bilmiyorum o yüzden adını da yazamıyorum, beni affetsin.
“Affetmek için, insanın ruhsal ve zihinsel olarak kendisini hazır hissetmesi gerekir. Çünkü affetmek bir seçimdir.
Kimsenin zorlamasıyla affetmek mümkün değildir. Affetmek bir süreçtir.
Birdenbire affedişler bile bir sürecin ürünüdür.”
Yıllardır yanlış insanlarıma hissettiğim öfkeyle yaşıyorum.
Susuyorum konuşmuyorum ama,
İdeallerimizi , hayallerimizi kendi bencillikleri uğruna mahveden ,harcayan insanlarıma olan öfkemi gece gündüz gittiğim heryere taşıyorum.
Bu öfkenin bana mücadeleye devam etme enerjisi verdiğini sanıyordum ama şimdi anlıyorum ki bu kızgınlığın ağırlığı ile tam tepeye ulaşırken yeniden aşağı düşüyorum.
Ve bu gece o örümceği kurtardıktan sonra aniden karar verdim.
Sizi affediyorum.
Başta seni affediyorum…
Seni de affediyorum…
Hepinizi tek tek affediyorum.
“Affetmek kolay değildir. Fakat özgürleşmek için gereklidir. Çoğu insan affetmenin nefret ettiği kişiyi suçsuz ya da haklı bulduğu anlamına geleceğini sanır.
Oysa affetmek, geçmişteki anıların boyunduruğundan kurtulmak, yaşamımızı kontrol altında tutmasına son vermek demektir.
Affetmek, o kişiyi sevmek değil.
Affetmek, o kişiyle konuşmak zorunda olmak değil.
Affetmek, o kişiyle ilişkiyi sürdürmek değil.
Affetmek, o kişinin beklentileri doğrultusunda davranmak değil.
Affetmek, o kişiyi kucaklamak değil.
Affetmek, o kişiyi suçsuz bulmak değil.
Affetmek, o kişiyi haklı bulmak değil.
Affetmek, o kişinin verdiği zararları telafi etmek için çaba göstermemek değil.
Affetmek kırgınlığın, küskünlüğün, nefretin hapishanesinden özgürlüğe kavuşmaktır.
Affetmek artık acıyı hissetmemektir.”
Sizi affediyorum.
En başta da seni…
Umarım hayat bundan sonra iyi şeyler getirir size.
Sizi artık sonsuza kadar kendimden bırakıyorum.
En son olarak da kendimi affediyorum.
Bunca yanlış insanı seçmiş olduğum ve yıllarımı harcadığım için kendime kızıyordum.
Artık kendimi affediyorum.
Aldığım tüm o yanlış kararları, hatalı tercihlerimi, hepsini affediyorum.
Bugün öğrendiklerimi başka türlü öğrenemeyecektim belki de.
Belki yine hatalar yapacağım ama aynıları olmayacak.
Bu satırları yazarken bile yaşadığım hafiflemeyi, rahatlamayı anlatamam .
Bütün sekiz ayaklı Sisiphus’larımı salıveriyorum.
Hırslarınızın ve bencilliklerinizin hücresinde yaşadığınız sonsuz işkencenize ortak olmayacağım artık , mecazen de olsa sizi öldürmek de istemiyorum eskisi gibi.
Hadi gidin ve artık rahat bırakın beni.
Sizi Allah’a havale ediyorum.
Ben sizi affediyorum.
İşte böyle önemli bir geceydi dün gece benim için.
Sabah ışıdı.
Hala biraz pus var var , gökyüzü de gri ama yeni bir gün başladı.
Buraya kadar okuyup sıkılmadıysanız size de son tavsiyem ,siz de affedin.
“Nefreti aşmanın tek yolu var: Affetmek...
Başkalarını affettiğimizde biz özgürlesiriz."
Yazar: Kerimcan Kamal


elbette çakır'la herşeyi hallettik:) o çok iyi yürekli hemen affetti:)
herşeyi kabuletmek,affetmek değil de,
neyin önemli olduğunu anlamak için sınavdan geçmeden, 
duygulu ve akıllı bi yaşam olsun,hepimize,yeniyıl.
mutlu yıllar:)
:)

33 yorum:

  1. Mutlu, umutlu yıllar Havva..
    Yazı şahaneymiş, bir daha bir daha okumak gerek..
    Ve Çakır.
    İyi ki gelmiş...

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. teşekkür ediyorum yasemin,
      senin heyecanlı günler içinde olduğunu biliyorum,Allah tamamına erdirsin:))
      mutlu yıllar

      Sil
  2. Yazıyı bize ulaştıran kalemine sağlık... Affetmek özgürleşmek... Uygulaması zor... İyi haftalar.... Sevgiler...

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. baharcım,haklısın uygulaması zor,
      vazgeçmeyi öğrenmek de yardım edebilir belki?
      sevgiler,sana da iyi haftalar

      Sil
  3. Ne güzel bir yazıymış . Paylaştığın için teşekkür ederim Havvacığım ve eminim ki Çakır zaten sana hiç gücenmemişti ☺️

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. nilgün teşekkür ediyorum,çakır bana sanırım gücenmedi ve en şımarık arkadaşım oldu.bu evde canının istediği herşeyi yapabilen başka kim var ki?
      sevgiler

      Sil
  4. Wooww,süperdi,affetmek bir de vaz geçmek,özgürlüğün anahtarları.O Çakır efendiyi yerim ben,evlat kokusu gibi kokar onlar annesi.Bizde de eşim çok direnmişti,istememişti,şimdi Çapi yatağa gelmeden uyuyamıyor.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. sevda teşekkürler:)
      valla ben uyurum ama çakır hiç ayrılmıyor,hatta bacaklarımızın üzerinde uyuyor,bi düşün 7.400 bişeyi:))
      çok sevgiler

      Sil
  5. Çakıl'ı yerimmmmm bennn:)))inanmıyorum önce istememiş miydin onu ay kıyamam iyi ki, sonra fikrin değişmiş:)))
    affetmek çok iyidir ama basit, insanın çok canını yakmayan şeyler için diye düşünüyorum kusura bakmasın kimse...yani affedilmeyecek şeyler de var ne bileyim mesela vatana ihaneti affetmem...bazı kişileri asla affetmiyorum bir tanesini bugünkü yazımda yazdım hatta....:(

    Sevgiler:)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. pardon çakır yerine yanlışlıkla çakıl yazmışım....

      Sil
    2. müjdecim,
      ilk defa bi hayvanla ev paylaştım,ilk yıl çok zordu.özene bezene aldığım biblolarım,cam aksesuarlarım
      bir pati darbesiyle hooop aşağı şıngır mıngır şangur şungur:))
      vs. neyse kıracağı eşyalar bitti,yenisini alana kadar da daha uslu bi çocuk oldu:))ama arasıra hınzırlığı tutuyor yine:))
      sevgiler canım

      Sil
  6. Hayvanlarla büyümek, yaşamak benzersiz bir duygu. Unuttuğumuz nice güzellikleri hatırlatıyorlar. Öpüyorum Çakır'ı.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. evet kesinlikle hayvanlarla yaşamak benzersiz bi duygu,şahane bir duygu alışverişi.
      teşekkürler,bizde seni öperiz:)

      Sil
  7. Havvacığım...yazınız çok güzel aynen affetmek...çünkü affetmezsek sırtımızda yük çok ağır oluyor..onun için affetmek ,serbest bırakmak ve özgür bırakmak her zaman iyidir.çakırı öpüyorum.misler gibi....teyzesi yer onu...sevgilerimle emel.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. emel biz de seni öperiz:)
      affetmek yücelik,bunu başarabilen insan hiçbi ağırlık altında kalmadan özgürce yaşayabiliyor,benim de arzum ama çok yolum var daha:)
      sevgiler

      Sil
  8. Çok beğendim yazıyı..paylaştığın için teşekkürler :)

    YanıtlaSil
  9. Önce affetmeyi başardığınız için kutlarım ben beceremedim beceremiyorum kalbim affetse beynim affetmiyor yada dilim affediyor kalbim hayır diyor inşallah bir gün bende özgür olacağım aslında bu uzak değil sadece karar aşamasında :) çakır mükemmel güzellikte bir pisi birlikte sağlıklı uzun yıllarınız olsun ..

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. aysel,aslında ben affetmeyi başarabilmiş değilim,öyle bi olgunluğa erişebilmek tüm dileğim.duygusal bi yapıya sahip olduğumdan kolay yaralanabiliyorum.affetmeyi becerebilmek yaralanmayı daazaltıyor aslında.hedefim budur,umarım:))
      çakır güzel,yaramaz ve şişko bi pisi:)teşekkürler.
      sevgiler

      Sil
  10. Çakır'ı bir an bile olsun istememiş olduğunu asla düşünmezdim Havva, eğer bunları yazmamış olsaydın. onunla öyle bütünsünüz ki bence o ilk günü unutmalısın. eve bir kedi almak isteyen kızlarıma hayır derken biliyorum çünkü asla senin gibi bakamam, ya da Nilgün hanım gibi ya da Sebuş gibi.
    yazıyı okudum iki kez, okuyup düşündüm tekrar okudum ve yine arada gelip okuyacağım sanırım.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. evet özlem,istemedim çünkü bir yavru kedinin bütün haşarılıkları yanında (sanırım koç burcu) acayip bir inadı var.bu konuda ben de fena sayılmam:))eve verdiği zararı sayamayacağım:))genetiğinden kaynaklanan sağırlığı başka bir sorun.bigün Allah'ım nası kurtulacağım ben bundan dedim,o gün balkondan düştü,ve yaralandı.günlerce su bile içmedi ve başında gece gündüz nöbet tuttum ve dua ettim,nolur iyileş bir daha seni hiç bi yere bırakmıcam söz dedim.
      bizim ilişkimiz orada başladı aslında.
      evde hayvan bakmak çok zor hele apartman dairesinde yaşıyorken.ama bahçeli bi evin varsa hiç düşünme özlem,alışveriş inanılmaz.
      sevgiler

      Sil
  11. Merhabalar.

    Affetmek intikamdan daha yücedir, şefkat öfkeden daha güçlüdür.

    Selam ve dualarımla.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. recep kesinlikle haklısın,yüce gönüllü olabilmek marifet ama,olabilsek keşke:)
      sevgiler

      Sil
  12. Havvam ne güzel yazmışsın yine...Çakır çoktan affetmiş seni...:) Affedebilmek her şeye rağmen, bütün yapılanlara karşı affedebilmek...Yaşananlara göre değişir herhalde havvam be...Keşke başarabilsek....

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. ne güzel demişsin gül,keşke başarabilsek:)
      ama adım atmak,çabalamak,sırası gelince değil mi?
      sevgiler

      Sil
  13. Baştan istememişsiniz ama sonra ne güzel ne özenli bakmışsınız Çakır'a.İlk fotoğrafa baktığımız zaman Çakır'ın değişimi bariz bir şekilde gözlemlenebiliyor.Eminim ki Çakır şu an size çok düşkündür :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. gamzecim sevmediğimden değil,çok severim ben kedileri,hatta güzelliklerine hayranım.ancak evde tüy falan filan beni çok zorluyordu,sonra kabullendim:)bu adam böyle napalım dedim:)
      evet çakır sahiden düşkün:)
      sevgiler

      Sil
  14. "affetmek bir erdemdir" demiş bir düşünür bende bunu bi hayat desturu olarak aldım havva, bana zararı dokunabilecek insanlardan da sessizce uzaklaşırım hatta, sevmem kavga etmeyi ben.. sevdim bu yazıyı ben..
    çakır efendiyi önce kabul etmeyip ardından bu denli bağlanmanı da çok iyi anlıyorum.. büyük aşklar böyle başlar:)
    hatırlıyormusun sana kedi almayı düşündüğümüzü, beni nelerin beklediğini sormuştum,, aslında olumsuz ne söylenirse söylensin bir kedi sahibi olacağımı, bunu kafama koyduğumu biliyordum:)
    bu başka bir sevgi..
    herkesin evinde bir tüylüsü olmalı.. benden sonra kimler kedi sahibi olmadı ki..
    bunun intagramda ballandıra ballandıra hardal konuşturmamında etkisi büyük galiba:)
    ne uzattım yahu.. yazasım varmış..
    yüreği güzel insan sana sevgiler yolladım..

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. sebuş:)
      güzel huy,ne güzel bişey değil mi,güzelliği daha da artıran:)sen öylesin.
      bana sorduklarında kedi alayım mı diye,hemen olumsuz taraflarını söylüyorum,inanıyorum ki olumsuz olanlara göğüs geren,kedi aşkını sonuna kadar yaşar:)ay şöyle tatlı böyle tatlı deyip ballandırınca,sanıyorlar ki ters giden bişey olmayacak:)
      bu arada hardal o kadar yakışıklı ki yiyesim geliyo bazen,öp annesi onu,popoya da bi şaplak lütfen.
      sevgiler

      Sil
  15. Affetme konusu derin, oraya hiç girmeyeyim şimdi. Lakin Çakır'la ilgili kısma değinmeden edemiycem. Zira hayatımıza kedi girdiğinden beri duyduğum minnettarlığı anlatabilmem güç. Ki ben de daha düne kadar evde kedi bakabileceğime asla inanmayıp, çekinen ve oğlumun tüm ısrarlarına karşı koyan bir haldeydim. İyi ki gelmiş Çakır hayatınıza. Resimlerini bile görmek içimi ısıtıyor. Ve bence her eve bir kedi sloganını ısrarla vurgulamalı, bulaştırmalı bu sevgiyi evden eve. ;)
    Sevgiler... :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. evet,affetme konusu derin,herşey sırası gelince oluyor orası da kesin.
      çakır efendi de sırası geldi ben geleyim evinize dedi,geliş o geliş:)hayvan seviyor da,insan hayvanın sevgisini anlayabildiğinde tam oluyor.güzel şey elbette,ne olursan ol,nası gözükürsen gözük elinle başını okşamanla tüm kalbini sana veren bi canlı:)güzel bi sevgi bağı:)
      sevgiler

      Sil
  16. Ne kadar savunmasızmış Çakır ve ne kadar narin... Ona sunduğunuz bu güvenli ve sevgi dolu hayatın karşılığı size iyilikler olarak mutlaka geri dönecektir, siz bilseniz de bilmeseniz de....

    Affetmek için mangal gibi yürek gerek insanda..

    Sevgiler

    YanıtlaSil
    Yanıtlar

    1. Ah sorma nurdan hanım,o Şaşkın biz ondan daha Şaşkın ay bi de baktık sağır üstelik de genetik bişey!şok şok!
      Bak işte şimdi içli dışlı sevdalı olduk ��
      Sevgiler ve çok teşekkürler

      YanıtlaSil

      Sil