kedilievintarzı
benim bir kedim var,üstelik çok da yakışıklı:),
itiraf ediyorum,o'nu evde hiç istemedim,hiç!
özene bezene aldığım,bi sürü para verdiğim ev aksesuarlarım,
sakarlığı,merakı sayesinde şangır,şungur kırıldı,
heba oldu,koltuklarımın kumaşı tarümar'
buna rağmen;
o, artık benim yol arkadaşım
ve sanırım kıskanılan tek kedi,
çünkü o'na yazılmış bir mektup var,eşim tarafından:)
noktası virgülüne dokunmadan yazıyorum,
19/10/2012
SEVGİ Mİ? EMEK Mİ?
iki buçuk yıl önce nisan ayının 9-10'u gibiydi sanırım,akşam evde eşimle birlikte oturuyorduk.Nereden bilebilirdim ki,eşime gelen bir mail hayatımızı bu kadar değiştirecek,bu kadar renklendirecek,bu kadar sevgi duymamızı sağlayacak bir o kadar da zorlaştıracak.
Gelen mail eşimin eski iş arkadaşlarından birindendi ve oturduğumuz yere çok yakın yerde ikamet eden anne-babasının bahçesinde yeni doğan bir kedi yavrusunun resmine aitti.Daha 3 haftalık minicik bembeyaz tüyleri,masmavi gözleri ile o kadar güzel ve mıncıklanası bir hali vardı ki anlatamam.Daha önce bir kedi tecrübemiz olmuştu ama biz sağır bir ankara kedisinin dilinden anlayamadığımızdan,dışarıya çıkmasına izin verip onun heba olmasına katkıda bulunmuştuk.
Hala hatalı davranışımızdan dolayı kendimi suçluyorum.
Yıllarca avcılık yapmama rağmen ciddi bir hayvan severim aynı zamanda nasıl bir çelişkiyse bunu da çözebilmiş değilim.
Bu minik pisiyi gördüğüm anda ben bunu yarın gidip alacağım,aman ara kimseye vermesinler dedim.Çok sevmesine rağmen eşim ya,apartmanda nasıl olacak çişi kakası dese de, bi kere bende olay bitmişti.Ertesi akşam iş çıkışı hemen gidip minik yaramazı bahçede gördüm,biraz vahşi ve tedirgin,bir iki tıf tıf yaptı bana,
elime aldım ve direk gıdıma girdi ve bana öyle bir sarıldı ki,işte aşk başladı.Sanki gerçek babası benmişim gibi büyük bir güvenle o kadar rahatlamıştı ki.
küçük bir kutuya koydum onu ve arabaya bindik.Kutunun üstü açık,yine huzursuz bahçeden ilk çıkışı dünyaya,
elimi gıdısına dokununca yine melek gibi oldu.
Eve giderken yolda,birbirimize söz verdik,o iyi bir kedi olacaktı,bende hayatımız boyunca ona en iyi şekilde babalık edecektim.
İşte benim kedi babalığımın başlangıç hikayesi böyle
Gerçekten minik bir pire torbasına böyle bağlanacağımı bende bilemezdim,maması suyu bitmiştir diye eve koşturmalar,onu yalnız bırakmamak için biryere gitmeyi istememeler,gece saat 4'de üzerimde zıplamasına izin vermeler,yorgun argın eve geldiğimde en az yarım saat onu yoruncaya kadar oynamalar(valla babam yapsa kızardım).Balkondan düştüğünde sabahlara kadar başında beklemeler hep bunlar emek.
Ben çakır'ı ilk gördüğümde gerçekten çok sevmiştim,ama şu anda ki sevgimin tarifi mümkün değil.
İş hayatında,evlilikte,arkadaşlıkda,hep böyle değil midir?
Ne kadar emek harcarsanız sevginiz o kadar büyümez mi?
Analarımızın bize olan sevgileri sadece doğurdukları için değil verdikleri çoook büyük emeklerin de bir yansıması değil midir?
Emek verelim ki,sevgimiz çok büyük olsun.
sevgiler
COŞKUN PEYNİRCİ
işte böyle dostlar;
bu yazı 'kediler günü'nedeniyle burada,
belki bazılarımıza oldukça tuhaf gelebilir,anlayışla karşılarım,zira hayatı onlarla paylaşmanın ne olduğunu bilmiyorlardır,eminim.
sevgililer günü'nde çakır ve coşkun bana jest yapmışlar
:)