gezinen incir reçeli

size de oluyor mu bilmem,

benim bazen içime mutfak cadısı giriyo,

yemeklerin birinden başlayıp tatlıların diğerinden çıkıyorum,

4 ocak aynı anda çalışır mı har har!

işte tam da bu durumdayken, 

başımı sağa çevirmemle dünyam altüst oluverdi!

incir ağacını görüverdim iyimi!

bahçemizde üç tane minnaka yakın boyda incir ağacımız var:)

kayınpederim sağ olsun elleriyle dikti.

hatta biraz abartı oldu,

dördüncüsünü de az öteye çamların olduğu taraf dikti:)

bu yıl maşallah birden bire coştular,

her ağacın meyvesi ayrı görüntüde,ayrı boyda,ayrı lezzette:)

doğrusu pek de incir meraklısı değilim,napsam falan derken komşum emekli sınıf öğretmeni sevim abla reçel konusunda da bir hayli başarılı,bi kahve muhabbetinde dedim ki sevim abla,ben bi incir reçeli yapsam olgunlardan,sen de bi tarif versen:) 

valla havvacım bi kere denedim sulandı,şekerlendi olmadı,

bi daha da canım çekmedi!diyince ben de vazgeçivermiştim,

ta ki az önce dediğim gibi onlarla gözgöze gelene kadar!

haftasonu kayınvalidem,kayınpederim gelecek;

kayınvalide incire,kayınpeder reçeline düşkün:)

ben onları mutlu edeyim ve sürpriz de yapayım istiyorum,

yani reçel:)

bu konuda tecrübem de yok! napıcam!

biraz internette gezindim,

sonunda kararımı verdim,içinden geleni yap kızım!

özetlersek;

bütünlüğü bozulmamış,aynı zamanda olgunlaşmış incirleri,

özenle ve budama makasıyla keserek topladım.

arızalı bulduklarımı oracıkta ağız yoluyla imha ettim:))

burada mutfak tartım olmadığı için göz kararı incir reçeli tarifim;

1-bütünlüğü bozulmamış azıcık sapı olan incirleri yayvan tencereye dizdim,

2-en sivri uçlu çatalla incirleri nazikçe yanlardan deldim,

3-üzerine yine göz kararı,gönül sınırı toz şeker döküp,

sulanana kadar ağzı kapalı beklettim:)

yani akşamdan sabaha kadar:) 

sabah baktım ki şeker erimeye başlamış,

zaten hevesle beklediğim de bu değil mi?

kısıktan açtım ocağı,tıkırdamaya başladı:)

köpükler oluştu ben kuru bir kaşıkla topladım attım:)

incirler rengini suya vermeye başlayınca ezilmesin diye kaşıkla tek tek tabağa aldım,sos kaynamaya devam etti şahane bir renkle:)

klasik reçel tariflerinde olduğu gibi,kaşığı içine sokup çıkarıp son damlanın kaşığın ucunda top gibi kaldığını görünce meyveleri tekrar tencereye koyup,bir limon sıktım.

4-5 dakika kadar kaynatıp ocağı kapattım.

not:incir çok tatlı bir meyve olduğundan, 

limonu normalden daha fazla kullandım.

tencereyi içine sinek böcek girmeyecek şekilde kapatıp,

güneşte fazla suyun buharlaşıp reçelin kıvamlanması için 1 saat kadar beklettim,içeriye alınca görüntüye bayıldım:)

bi not daha:kavanozlara koyarken,ne kavanozda ne kapakta,

ne de kaşıkta 1 damla ıslaklık olmasın ki reçel bozulmasın:))

nereye koysam da seyretsem diye şaşırdım:)

kokusu,rengi,kıvamı şahane oldu:))

bir tane küçük reçelliğe koyup,

sevim ablaya götürmeye karar verdim,

ağzım kulaklarımda uzman onayı alabilecekmiyim heyecanıyla:))

bi bakmışım ki murad osmann edasıyla 

çiçek çiçek dolaşıyorum reçel kabı elimde:)

murad osmann isimli rus fotoğrafçı elinden tuta tuta dünyayı gezdiği sevgilisiyle,yine elinden tuta tuta evlendi:))

şahane fotoğrafları takip edenler bilirler:)

yanlış anlaşılmasın,öykündüğüm falan yok:)aklıma geldi işte:))

birde bunları ilave edin:)ertesi gün rejim başlasın:)))

sevim abla'da kayınvalidem'de pek beğendi:)

baldan tatlı,şekerden kıvamlı sevdalı bi hafta neden olmasın?

olsun.

:)

çok sevgiler

:)